Nafaka deyince akla, genellikle boşanma davası sırasında, çocuklar ya da eş için ödenen tedbir nafakası, iştirak nafakası veya yoksulluk nafakası gelir. Bu yazımda ise, daha özel bir nafaka türü olan, 18 yaşını bitiren çocukların isteyebileceği, eğitim nafakasından bahsetmek istiyorum.
Ana ve baba ergin olmayan çocuklarına bakmakla yükümlüdürler. Bu yükümlülük, ana bakımından çocuğun doğumuyla, baba bakımından ise soy bağının kurulmasıyla başlar ve çocuk ergin oluncaya kadar devam eder. Ana babanın ergin olmayan çocuklarına bakma yükümlülüğü herhangi bir koşula bağlı değildir. Ergin çocuğa ise, kural olarak ana babanın bakma ya da nafaka ödeme yükümlülüğü yoktur. Fakat, ana ve babanın eğitimi süresince ergin olan çocuklarına bakma yükümlülüğü, Türk Medeni Kanunu’nun m. 328/2. maddesinde belirtilen koşullar varsa devam eder. Eğitimi devam eden ergin çocuk, ana ve babasından nafaka talep edebilir.
Çocuğa eğitim nafakası ödenebilmesinin ilk koşulu, çocuğun ergin olduğu halde eğitiminin devam ediyor olmasıdır.
Erginlik, kural olarak 18 yaşın doldurulmasıyla başlar. Bunun yanında çocuk evlenmeyle veya mahkeme kararıyla da 18 yaşını doldurmadan önce ergin hale gelebilir. Çocuk, 18 yaşını doldurduğunda, yani ergin olduğunda, ya mevcut eğitimine devam ediyor ya da bir eğitim aşamasından diğerine geçmek üzere olmalıdır.
Üzerinde durulması gereken diğer husus, bu hükümde geçen eğitimin, esas olarak çocuğun ekonomik bağımsızlığını kazanması için gerekli olan mesleki eğitim olmasıdır. Bu husus Türk Medeni Kanunu’nun 340. maddesinde şöyle ifade edilmiştir;
“Ana ve baba, çocuğu olanaklarına göre eğitirler ve onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişimini sağlar ve korurlar. Ana ve baba çocuğa, özellikle bedensel ve zihinsel engelli olanlara, yetenek ve eğitimlerine uygun düşecek ölçüde, genel ve mesleki bir eğitim sağlarlar.”
Eğitimin kapsamından anlaşılması gereken ise, uygulamada Yargıtay kararları ile somutlaştırılmıştır; 4 yıllık lisans eğitimi, 2 yıllık ön lisans eğitimi, üniversiteye hazırlık kursları, mesleki eğitim kursları, KPSS kursları bu kapsamda sayılabilir.
Türk Medeni Kanunu 328.2 hükmü uyarınca, eğitimine devam eden ergin çocuğa ödenen nafaka için herhangi bir yaş sınırı öngörülmemiştir.
Ergin çocuğa nafaka ödenebilmesi için, ikinci koşul, durumlarına göre nafaka ödemesinin ana ve babadan beklenebilir olmasıdır. Beklenebilir olmada, ilk kıstas elbette ana babanın ekonomik durumlarının nafaka ödemeye elverişli olup olmadığıdır. Ayrıca ergin olan çocuğun, eğitime olan ilgisizliği ve başarısızlığı da dikkate alınır. Son olarak eğitimin süresi de nafaka bağlanması sırasında değerlendirilir.
Burada bir hususa dikkat çekmek gereklidir; ailenin iki çocuğu varsa ve bunlardan biri henüz ergin yaşında değilse, ana babanın ona karşı olan bakım yükümlülüğü devam eder. Bu durumda öncelikli olan, ana babanın ergin olmayan çocuk için bakım yükümlülüğüdür. Eğitim nafakası bağlanırken, 18 yaşından küçük olan çocukların durumu da, hakim tarafından göz önünde bulundurulan hususlardan biridir.
Nafaka miktarı ana babanın ekonomik durumu göz önüne alınarak ve çocuğun başka bir geliri olup olmadığı incelenerek belirlenir.
Eğitim nafakası davasını bizzat ergin çocuk açar. Çocuğunun eğitimine destek olan annenin babaya karşı ya da babanın anneye karşı açacağı bir dava değildir. Ergin çocuğun eğitiminin devam ettiğini kanıtlaması yeterlidir. Ayrıca ana babasının ekonomik durumlarının kendisine yardım etmeye yeterli olduğunu ispat etmesine gerek yoktur.
Dava süreye tabi değildir. Eğitim süresi boyunca ana ya da babaya karşı ergin olan çocuk tarafından, dava açmak mümkündür. Eğitim nafakası verilmesine karar verilirse, nafaka davanın açıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Davanın açılacağı mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki aile mahkemesidir.
Dilerim, faydalı olsun…
Av. Aslıhan Gürbüz Sevim
Haziran 2021
Yararlanılan Kaynaklar
© Bu sitedeki yazılar, site ve yazar adı kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Comments