Hukuk Usulünde Maddi Hataların Düzeltilmesi
- Aslıhan Gürbüz Sevim
- 25 Mar
- 2 dakikada okunur
Medeni usul hukukunun amacı gerçeğe ulaşmak ve haklı bir karar verilmesini sağlamaktır. Bu nedenle, biçime bağlı olarak ilerler1er. Usul hukuku işlemlerinin yargılamanın güvenilirliğini sağlaması için kanunun öngördüğü şekle uygun yapılması gerekmektedir.
Hukuk yargılamasının bu kuralcılığıyla birlikte, yargılama yapan mahkemenin veya tarafların gerçekleştirdiği işlemlerinde yanılabilecekleri ihtimali de göz önüne alınmıştır. Beşerin yanılabilmesi ihtimali ile hukuk yargılamasının şekilciliği arasında oluşan zıtlık, usul hukukunun asıl amacından sapmasına yol açabilir. Bu nedenle katı şekilciliğin yargılamanın önüne geçmesini önlemek amacıyla, “maddi hataların düzeltilmesi” kurumudur.
Özel hukuka ilişkin dava süreci, davacı tarafından mahkemeye verilen bir dilekçenin kaydedilmesi ile başlar.
Tarafların veya mahkemenin dava dilekçesinde ya da dava dosyasına konu belgelerde bir takım yazım yanlışı veya hesap hatası yapabilmeleri mümkündür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 183. maddesi uyarınca, tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerindeki açık yazı ve hesap hataları düzeltilebilir. Maddi hataların bu şekilde düzeltilmesi, esas itibariyle HMK m.183’te düzenlenmiştir.
Burada sözü edilen maddi hata, istenmeden arzuya uygun açıklanmayan bir çeşit beyan hatasıdır. Biraz daha açıklamak gerekirse, HMK.183’teki maddi hatadan kasıt, davanın esasıyla ilgili olayın belirlenmesine veya hukuki nitelendirmeye ilişkin hataların dışında kalan, ilk bakışta kolaylıkla yanlış olduğu tespit edilebilen, inceleme ve mahkemeye sunulduğu sırada gözden kaçmış ve düzeltilmesi durumunda hükmün değiştirilmesi sonucunu doğurmayan dosya veya belgelerdeki kayıtlardan kolaylıkla anlaşılabilen hatalardır.
Maddi hata; dava dilekçesi, ön inceleme tutanağı, duruşma zaptı, mahkemenin ara veya nihai kararı gibi usulî işlemlerin hazırlanması sırasında bir hususun yanlış veya eksik bildirilmesi ile ilgilidir.
Ancak yargılamada hukuki takdir ve tayine ilişkin bir hata varsa yahut eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen karar hatalı ise bahsettiğimiz anlamda bir maddi hata yoktur.
Örneğin, davanın değişmesine sebebiyet verebilecek bir durum talep sonucunda değişikliktir. Davacının dava dilekçesinde gösterdiği talep sonucunda eksikliğin veya yanlışlığın maddi hata kabul edilebileceği hallerin HMK m.183 hükmü çerçevesinde düzeltilebilmesi mümkündür.
Mesela; mahkemeye dilekçe ekinde kira sözleşmesi sunulabilir. Sözleşmenin dilekçeyle birlikte mahkemeye sunulması bir taraf usul işlemidir. Sözleşmedeki düzenlemeler, HMK m.183 çerçevesinde düzeltilemez Ama sözleşmenin ilişik olduğu dilekçede yer alan bilgilerdeki açık yazı ve hesap hataları m.183 çerçevesinde düzeltilebilir.
Maddi hatanın açık olması demek, yargılamada gündeme gelen yazım ve hesap hatalarının gerçeğe aykırı olduğunun duraksamaya yer bırakmayacak derecede anlaşılır olması gerekir. Bunun düzeltilmesi ile oluşan durum, herhangi bir çelişkiye yer vermemelidir. Diğer bir deyişle, dava dosyasına konu belgedeki yazı veya rakam hatasının mantık kuralları ile bağdaşmaz veya anlamsız olur.
Dava dosyasına konu belgelerde yer alan yazılar ve rakamlar arasında çelişki bulunması halinde de açık bir maddi hata gündeme gelebilir. Bu hatalar, HMK 183.madde kapsamında, sınırları iyi belirlenerek düzeltilebilir.
Faydalı olsun, dilerim.
Av.Arb.Aslıhan GÜRBÜZ SEVİM
Mart 2025
Yararlanılan Kaynaklar
Rümeysa GÜNYAKTI KAHYE, Medeni Usul Hukukunda Maddi Hataların Düzeltilmesi (HMK m.183), Yüksek Lisans Tezi
Emre KIYAK, Yargıtay Kararları Işığında Dava Dilekçesinde Yer Alan Unsurların Eksik Olması Halinde Uygulanacak Hükümler, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2014
Comments